Esas olarak Dermal Dolgular olarak adlandırabileceğimiz dolguluarı, öncelikle ikiye ayırabiliriz; Enjekte edilebilir kalıcı dolgular ve enjekte edilebilir geçici dolgular. 

Geçici dolgulara göre daha az kullanılan kalıcı dolgular 10 yılın üzerinde bir kalıcılığa sahiptir. Tamamen sentetik yapıya sahip olan bu dolguların zaman içerisinde komplikasyona sebep olma olasılığı yüksektir. Bu sebeple daha çok geçici dolgular tercih edilir.

Geçici dolgular da içerdikleri materyale ve kaynağına göre farklı çeşitlere sahiptir. Sentetik, yarı sentetik, biyolojik, yarı biyolojik ve otolog gibi çeşitli yapı farklılıkları bulunan dolgularda en çok tercih edilen yapı ise Hyalüronik Asit bazlı dolgulardır. Hyalüronik Asit halihazırda zaten vücudumuzda bulunduğundan alerji riski çok düşüktür, dolayısıyla güvenle kullanılabilir. Geçici dolgularda genel olarak 4 ila 6 ay arasında etkinlik gözlemlenmektedir. 

Özellikle yüzdeki kırışıklıkların doldurularak giderilmesinde, burun kemerinin operasyonsuz düzleştirilmesinde, dudak ve yanaklarda hacim kazandırılmasında sıklıkla başvurulan bir yöntemdir.

Bir de kişinin kendi yağ dokusu alınarak tekrar kişiye implante edilerek dolgu işlemi gerçekleştirilebilir. Bu noktada PROLIPOSTEM kişiden alınan yağ dokusunun santrifüj sonrası ayrıştırılması ile stromal vasküler yağ dokusunun ve kök hücrenin tekrar kişiye dolgu olarak uygulanma işleminde kullanılan özel bir kittir.